Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ciftler hangi sıklıkla sevişiyor

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
Cinsel sorunların coğu eşlerin farklı hızda ve tarzda yanıt vermele­rinden ya da cinsel uyarılmaya yanıt verememelerinden kaynaklanır. Er­kek uyanlmaz ve penisi sertleşmezse, eşi cinsel acıdan engellenmişlik duygusu yaşayacak, cekici olmadığı ve reddedildiği duygusuna kapıla­caktır. Kadın cinselliğe karşı ilgisiz-se, sevişmekten kacınabilir ya da ye­terince uyarılmadığı icin cinsel ilişki­nin acı verdiğinden yakınabilir. Bu durumda eşi onu nasıl uyaracağını bilemez ve kendisini başarısız hisse­der.
Erkeklerin elektrik ampulleri gibi hemen yanıt verdikleri, oysa kadın­ların utu gibi yavaş yavaş ısındıkları soylenir. Boyle eğlendirici sozler in­sanların cinsel ilişkilerindeki karma­şıklığı ve farklılıkları aşırı basite indir­giyor; kendisinin ampule benzeme­diğini duşunen bircok erkeği de in­citebilir! Aslında cinsel durtunun ka­dında daha fazla olduğu bircok cift vardır.
Gecmişte cinsellik uzerine bircok araştırma yapıldı; bunların en unlu­leri Masters ve Johnson ile Kinsey ve Hite tarafından yapılanlardır. Bu anketlerin hepsi erkekte cinsel aktivitenin erken yaşlarda doruğa ulaştı­ğını, genellikle ergenlik cağına denk gelen bu donemde erkeğin haftada ortalama beş orgazm yaşadığını gosteriyor. Kırk yaşlarına gelen er­kekte bu oran haftada iki-uc orgaz­ma duşuyor ve bu sayı yaş ilerledik­ce giderek azalıyor.
Buna karşın, sonuclar kadınlarda cinsel aktivitenin yirmili yaşların so­nunda ya da otuzlu yaşlarda doruğa ulaştığını ve gerek artış hızının, ge­rekse yaşla azalma hızının erkekler­den cok daha yavaş olduğunu du­şunduruyor. Ayrıca kadınlarda Âdet kanamaları, doğurganlık, gebelik ve menopozun onemli rol oynadığı cok daha karmaşık bir cinsel yaşam var­dır.
“Genel bir davranış kalıbı” bu­lunmasına karşın, butun araştırma­larda insanların coğunun ortalama­dan cok farklı olduğu, yıllarca boşal-mayan erkekler ya da gunde birkac kez uyarılan kadınlar bulunduğu go­ruluyor. Bunun gibi, gunde birkac kez boşalan erkekler yanında, ya­şamları boyunca yalnızca birkac kez uyarılmış kadınlar da var. Gercek şu ki, bu “genel davranış kalıbına” uy­gun olup olmamaktansa, kendi cin­selliğinden memnun olmak cok da­ha onemli.
Dinsel ve kulturel inanclar kişile­rin cinsellik karşısındaki tutumların­da ve kabul edilebilir ya da edilemez saydıkları davranışlarda son derece onemli, belirleyici bir rol oynuyor. Kişi bir davranışın (orneğin kendi kendini tatmin [masturbasyon]) za­rarsız olduğunu bilse bile, duygusal olarak yine de sucluluk ve pişmanlık duyabiliyor.
Yaklaşık bir kuşak once cinselliğe erkeklerin kadınlardan daha fazla ilgi duyduklarına inanılır, dolayısıyla er­keğin masturbasyon yapması, cinsel ilişkileri başlatması, hatta para ode­yerek seks yapması cok daha hoşgo­ruyle karşılanırdı. Feminizm dalga­sıyla ve kadın haklarının ve kadın so­runlarının kabul edilmesiyle kadın cinselliği cevresindeki tabular kalktı ve artık cinselliğin kadınlarda da er­keklerdeki kadar onemli olduğu bili­niyor. Gunumuzde kadınlar kendile­rinin de cinsel istekleri olduğunu, masturbasyon yaptıklarını ve cinsel fanteziler kurduklarını kabul etmeye daha yatkınlar. 1981 yılında gercek­leştirilen bir araştırmada goruşme yapılan kadınların yuzde 73′u 20 ya­şından once masturbasyon yaptığını soyluyordu. Aynı araştırmacıların 15 yıl once, 1966 yılında gercekleştir­dikleri benzeri bir araştırmada bu ra­kam yalnızca yuzde 46′ydı. Giderek masturbasyon yapan kadın sayısı mı artıyor, yoksa artık kadınlar bundan daha kolay mı soz edebiliyor?